Hassas bir sınır

Bana göre çıplak sanat fotoğrafçılığı her zaman çekicidir. Art erotica'nın çıplak bir bedenin gizemini vurgulamaktan başka bir hedefi yoktur.

Çıplak sanat aynı zamanda sanat fotoğrafçılığının en muğlak türüdür. Bu tür fotoğraflar çekerken erotik ve bayağılık arasındaki sınırı aşmamak zordur çünkü aralarında net bir ayrım yoktur. Dolayısıyla bu sınır çok sık algı düzeyine yansır.

Örneğin, iç çamaşırı veya mayo giyen bir kadının fotoğrafı, aynı kadının çıplak olduğu bir fotoğraftan daha kaba görünebilir. Bu tür algı farklılıkları çok sayıda faktöre bağlı olabilir: poz, açı, modelin duyguları, çekim karakteri ve olay örgüsü. Elbette bu sınırı görüyor, hissediyor ve bağlı kalıyorum.

Üstelik eserlerim aracılığıyla erotikadan çok daha derin bir düşünceyi aktarmaya çalışıyorum. Fotoğraf çalışmalarımı kadının bir Anne, Tanrıça, İlham Perisi, İlham, yaşamın kaynağı ve gezegenimizin dönmesini sağlayan bir şey olduğunu anlatmak için kullanıyorum. Bunu kadınlarda görmeyi öğrendiğim, bunu fotoğraf çalışmalarımda ustalıkla gösterdiğim ve dünyayla paylaştığım için çok mutluyum.